Son olarak Kos İslam Vakfına ilişkin İstanköy (Kos) Adası’ndaki 34 dönümlük arazi Kos Vakıf Malları Yönetimi onayıyla 181 bin avro karşılığında bir turizm şirketine satıldı. Ocak ayında alınan kararın akabinde satışı geçen ay resmi olarak tamamlanan arazi için bölgedeki beş caminin onarım masraflarının karşılanması münasebet gösterildi.
İstanköy ve Rodos’taki azınlık dernekleri, “tayin edilmiş vakıf idaresi tarafından yöntemsiz bir şekilde” gerçekleştirilen satışlardan rahatsız olduklarını söz ediyor.
İstanköy Müslümanları Eğitim ve Kültür Derneği Lideri Kadri Memiş, “Vakfa ilişkin malların ne olursa olsun satılmasını istemiyoruz. Vakıf kendi kararlarını alamıyor. Yönetiliyor. Yunan devletinin kurallarına nazaran oynuyorlar. İstanköy Müslümanları olarak bu olanlara karşıyız.” dedi.
Memiş, yerlerin satışı için bölgedeki mescitlerin onarım masraflarının mazeret edildiğini belirterek “Türkiye’den yahut Müslüman devletlerden para toplanabilir. Bu formda tadilatlar gerçekleşebilir. Yahut Yunan devleti buna bütçe ayırsın. En gerçek yol bu. Biz yerlerin hiçbiri satılamaz diyoruz ve uğraşımızı sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Çoğu arazi olmak üzere vakfa ilişkin 70’ten fazla mülkün devredildiğini yahut satıldığını lisana getiren Memiş, bu yerlerin birçoklarının park, otopark yahut mezarlık hedefiyle belediyelere devredilerek vakfın elinden alındığını söyledi.
DEPREMDE HASAR GÖREN MESCİTLER 2 YILDIR KAPALI
Öte yandan Memiş, biri Türk iki kişinin hayatını kaybettiği Temmuz 2017’deki zelzelede, Ada’da ibadete açık olan iki caminin de gördükleri hasar nedeniyle hala kapalı olduğunu tabir etti.
Ada’nın merkezinde bulunan ve sarsıntıda büyük hasar görerek minaresi yıkılan Defterdar Mescidi’nin yanı sıra Germe Mescidi’nin hasar aldığını anlatan Memiş, mescitlerin ortadan geçen iki yıla karşın şimdi onarılmadığını vurguladı.
Bu duruma reaksiyon gösteren Memiş, “İbadet edilen iki camimiz vardı. Defterdar hala yıkık. Germe’de ise çok az bir hasar var. Projesinin hazırlandığını duyduk. Bugün yarın derken ertelenip duruyor. En kısa müddette açılmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
Azınlık dernekleri, kelam konusu mülklerin satışının vakıf malı oldukları gerekçesiyle hukuksal olarak “usulsüz ve geçersiz” olduğunu belirtirken, vakıf idarelerinin kontrol altında tutulmaları maksadıyla hükümet tarafından atanmalarına reaksiyon gösteriyor. Dernekler, durumun din ve ibadet özgürlüğünü kısıtladığını da vurguluyor.
Rodos ve İstanköy’de yaklaşık 9 bin Türk yaşıyor.
