Cengiz Semercioğlu: Reynmen birinci gün 15 milyon izlenmemesi halinde 5.5 milyon takipçili Instagram hesabını kapatacağı savına girmişti.8 saatte 10 milyon, 17 saatte 12 milyon izlendi klip. Birinci günün sonunda ise 17 milyon izlenmeye ulaştı. Dünya YouTube izlenme listesinde 1 numaraya çıktı. Sayılar bir yandan bana da inandırıcı gelmiyor lakin başka yandan YouTube’un dünya çapında bir hileye müsaade etmeyeceği gerçeği var.
Ömür Gedik: Bu mevzuyu danıştığım toplumsal medyacılardan öğrendiğim şu: YouTube bir bilgisayar programı ve bu program olağandan fazla hareket algıladığında inceleme yapmak üzere izlenme sayısını donduruyor lakin bu ortada beğeniler donmuyor ve artmaya devam ediyor. Bu nedenle izlenme sayısından fazla beğeni olabiliyor. YouTube, izlenme sayılarını da sonrasında yüklüyor.Reynmen’in Işın Karaca’ya bilgisiz demesinin nedeni, bu ayrıntısı bilmeden kendisine saldırmış olması. Fakat öteki yanda Reynmen’in verdiği bir öbür bilgi de yanlış, kendisi dünyada “24 saatte en fazla izlenen videolar” listesine giren birinci Türk değil. Daha evvel Aleyna da bu listede 1 numara olmuştu.
Onur Baştürk: YouTube’un en çok izlenen trend görüntü listesine girmiş olmak âlâ şey, fiyakalı şey lakin günün sonunda Billboard listesi değil. Dünya müzik sanayisine oynamak, oralara girmek isteniyorsa şayet, daha kalıcı, daha herkesin kabul ettiği listelerde olmak gerek. Yoksa YouTube listesine girmiş olmak bir Amerikalının çok da umurunda değil.Işın Karaca’yla polemik ise beğenilen değil. Ne olursa olsun, bu işe yıllarını vermiş bir sanatkara kalkıp “cahil” dememeliydi. Haksız olduğunu düşünse bile…
Fotoğrafa bakan bile isilik çıkarıyor
Bu yazın en tuhaf pozu, teknede çizmeleriyle güneşlenen Süreyya Yalçın’dan geldi. Siz beğendiniz mi bu kareyi?
Ömür Gedik: Süreyya Yalçın olağan ki çizmeyle güneşlenmiyordur. Poz gereği giymiştir. Tekrar de bu sıcaklarda verilen çizmeli poz, fotoğrafa bakanların isilik çıkarmasına neden olacak kadar tuhaf. Teknede, botta, bırakın çizmeyi, ayakkabıyla bile olunmaz aslında.
Cengiz Semercioğlu: Burning Man’den kaçmış gibi! Abartıyı ve şaşaayı sevdiğini artık öğrendik Süreyya Hanım’ın lakin dikkat çekmek için bu kadarına da gerek yok. Memleketine tatile gelmişsin, yat dinlen işte ancak yok, illa atraksiyon peşinde koşacaklar. Tahminen de 12 ay tatil yapınca bu türlü oluyor insan…
Onur Baştürk: Ben komik ve eğlenceli buldum. Lakin elbette o denli güneşlenmiyordur, kombin yapmış kendince. Zati o kadar yanmış ki derisi, emin olun çizmelerle güneşlense dahi ayaklarıyla bedeninin öteki bölgeleri ortasında bir renk farkı olmazdı!
Adriana, Acun’a “Türkleri çok seviyorum” demiş
Adriana Lima, Metin Hara’dan sonra işadamı Buyruk Uyar’la aşk yaşamaya başladı. Sizce Adriana, Türk erkeklerinde ne buluyor?
Ömür Gedik: Adriana Lima ile Metin Hara 5 ay evvel ayrılmıştı. Bu mühlet içinde Adriana’nın yeniden bir Türk’le birlikte olması artık güzelce bizden olduğunu gösteriyor diye de düşünebiliriz.Türk erkeklerinden vazgeçemediğini de, bunun büsbütün bir tesadüf olduğunu da.Hangisi olursa olsun, Türk erkeklerine hava atacakları bir şey daha çıktı işte. Sağ olasın Adriana!
Cengiz Semercioğlu: Acun’a sordum bunu, “Adriana’nın Türk erkeklerini beğenmesinde senin bir katkın var mı?” diye. Malum birinci o tanıştırdı Adriana’yı Türkiye’yle. “Yüzde 99 değil, yüzde 100 katkım var” dedi. Daha geçen ay Miami’de beraberlermiş. Türkleri çok sevdiğini söylüyormuş. Türk erkeklerini tercih etmesinin nedeni de bu…
Onur Baştürk: Bir yabancı hakkında “Türklerde ne buluyor” diye düşünmemiz ne kadar kompleksli olduğumuzu gösteriyor. Kendimize karşı bile önyargılarımız, kalıplarımız var. Ayrıyeten Türk erkeği dediğimiz kim? Metin Hara öteki, Buyruk Uyar değişik kategoride iki Türk erkeği. Artık nasıl bir genelleme yapabiliriz ki ikisi hakkında?
Bence olay “Türklük”ten çok, Adriana Lima’nın başının ilgi yaşayacağı adamlar konusunda epey karışık olması. Seçimleri bunu gösteriyor.
Madem bir şey öğrendin açıkla
Mustafa Sandal, Melis Sütşurup’tan ayrıldıktan sonra “Kafamız uyuşmadı, ayrıldık. Çocuklarıma üvey kardeş getirmeyeceğim” dedi, bunun üzerine Sütşurup’tan ağır bir açıklama geldi. Sütşurup, ayrılığa Sandal hakkında öğrendiği “çok çirkin” bir şeyin neden olduğunu söyledi. Ünlü müzikçinin üvey kardeş açıklamasını ve ayrıldığı sevgilisinin bu değişik çıkışını değerlendirelim.
Onur Baştürk: Böyle çıkışları anlamıyorum. Madem bir şey öğrendin, açıkla. “Çok berbat, ay ayrıntı veremem, ay bana yakışmaz” demek bana manasız geliyor. Ayrıyeten sana nazaran yakışıksız ayrıntı tahminen diğerine nazaran değil.
Ömür Gedik: Mustafa Sandal’ın kelamları Melis Sütşurup’u rahatsız etmiş olabilir. Lakin ne olursa olsun “Ayrılığın ardında yakışıksız şeyler var” diyerek bel altı vurmak güzel değil. Mustafa tekrar efendiliğini korumuş ve intikam kokan bu açıklamaya ölçülü bir karşılık vermiş. “Çocuklarıma üvey kardeş getirmeyeceğim” kelamına gelince… Bir daha çocuk sahibi olmak istemiyor olabilir. Lakin bu türlü bir kelam vermek de yanlışsız değil. Hayatın ne getireceği hiç belirli olmaz zira.
Cengiz Semercioğlu: Mustafa Sandal’ın ayrılık açıklaması ne kadar düzgünse, Melis Sütşurup’un açıklaması o kadar yakışıksızdı. Ayrıldıkları eşin-sevgilinin akabinde konuşmamak, bel altına inmemek yalnızca erkeklerin yapması gereken bir şey değil. Lakin Melis “Çok berbat bir şey öğrendim” diyerek akıllara milyon tane ihtimal getirdi ve asıl kendisi çok nahoş davrandı…
Pucca’ya verilen ceza
Pucca ismiyle tanınan Pınar Karagöz, attığı bir tweet’le “uyuşturucuya özendirdiği” gerekçesiyle 5 yıl 10 ay mahpus cezasına çarptırıldı. Kurul kararı yorumladı…
Cengiz Semercioğlu: Takipçi sayısına bakarak ceza verdi mahkeme ancak 5 yıl 10 ay ceza çok fazla. Bir üst mahkemede bozulacağına inanıyorum. Tamam, paylaştığının savunulacak bir yanı yok da ne yapmış Pucca? Attığı bir tweet’ten ötürü bu bayana uyuşturucu baronu muamelesi yapmanın ne manası var?
Onur Baştürk: Herkesin şoke olduğu ve mana veremediği bir karar. Yargıtay’ın kararı bozması bekleniyor. Ancak bu kararın alınması bile korkutucu. Bir kara mizah tweet’ine bu kadar ceza çok değil mi…
Ömür Gedik: Yapılan hareketle istenen ceza ortasında bir orantısızlık olduğu ortada. Bence Pucca kelam konusu cezayı almaz, illa ki bir indirim uygulanır. Fakat öbür yandan bu olay, toplumsal medyada aklına geleni, denetimsiz bir halde yazabileceğini düşünenlere yeterli bir ders olmuştur. Hele ki takipçisi çok olan insanların sorumluluk şuuruna sahip olup, uyuşturucu, şiddet üzere hassas bahislerde çok daha hassas olmaları gerekiyor.
Pamuk üzere olmuş
Bu haftaya iki photoshop yanılgısı damga vurdu. Ebru Şallı’nın uzunluğunu uzattığı fotoğraf ve Mine Koşan’ın uyguladığı filtre ile gençlik yıllarına dönen Halil Ergün çok konuşuldu. Ne diyeceksiniz bu iki kareye?
Onur Baştürk: Ebru Şallı’ya alıştık. Her fotoğrafına yapıyor neredeyse. Fakat olan Halil Ergün’e olmuş. Face Tune’la 20’lerine dönmüş, pek fenaydı!
Cengiz Semercioğlu: Şaka üzere oldu bu filtre uygulamaları artık. Maskara oluyorlar, farkında değiller. Artık Instagram’da da gördüğümüze inanmama devri başlamıştır. Gör lakin inanma! Yeni devir Instagram sloganı budur.
Ömür Gedik: İki fotoğraf da toplumsal medya takipçilerini çok güldürdü. Bilhassa Ebru Şallı’ya yazılan “Basketbola mı başladın da bir anda bu kadar uzadın” yorumları efsaneydi. Halil Ergün ise Mine Koşan’ın fotoğrafta genç görünme sevdasına kurban gitmiş, pamuk üzere olmuş. Gençlik değil çocukluk yıllarına kadar uzanmış.
