Enerji ve Natürel Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Yavuz sondaj gemisini geçen hafta Gebze’den yolcu ettiklerini belirterek, “Şu anda geminin Mersin-Taşucu’nda birtakım ikmalleri ve son denetimleri yapılıyor. İnşallah bir hafta içinde Doğu Akdeniz’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) aldığımız ruhsat bölgesinde, Karpaz’da Yavuz gemisinin birinci sondajına başlamış olacağız.” dedi.
Dönmez, AA muhabirine, Çin’deki görüşmeleri ve ziyaretlerinin akabinde, Yavuz gemisinin Akdeniz’deki sondaj programına ve yurt dışı temaslarına ait değerlendirmede bulundu.
Türkiye’nin ikinci sondaj gemisi Yavuz’u, Doğu Akdeniz’deki çalışmalar için geçen hafta Gebze’den yolcu ettiklerini anımsatan Dönmez, hala geminin Mersin-Taşucu’nda kimi ikmallerinin ve son denetimlerinin yapıldığını söyledi.
Dönmez, yaklaşık 2,5-3 aylık bir programın kelam konusu olduğuna işaret ederek, “İnşallah bir hafta içinde Doğu Akdeniz’de, KKTC’den aldığımız ruhsat bölgesinde, Karpaz’da Yavuz gemisinin birinci sondajına başlamış olacağız. İlerleyen vakitlerde sonuçlarını kamuoyuyla da paylaşacağız.” diye konuştu.
Bu işin tabiatında kimi bilinmezlikler olduğunu söz eden Dönmez, daha evvelce o bölgede sismik çalışmalar ve araştırmalar yapıldığını hatırlattı.
Dönmez, tahlillerin sonucuna nazaran bu lokasyona uzmanların karar verdiğini vurgulayarak, “Yeri delmeden, sondajı bitirmeden bir şey söylemek erken. Ümit ediyoruz ki sondajımızda istediğimiz datalara ve kaynağa ulaşırız.” tabirlerini kullandı.
“Akıllı şebeke için yol haritasını güncelledik”
Bakan Dönmez, ziyaret ettiği Pekin’deki EXPO’da Türkiye’nin 7 bölgesinin yansıtıldığı “harika” bir Türkiye pavilyonunun dizayn edildiğine dikkati çekerek, Ticaret Bakanlığı yetkililerinin Türkiye’ye yakışır bir stant alanı oluşturduğunu gördüklerini lisana getirdi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin Devlet Lideri Şi Cinping ile gerçekleştirdiği görüşmeye değinen Dönmez, her iki başkanın de hem ticari ve ekonomik hem de kültürel alandaki münasebetlerin katlanarak sürmesine ait kararlılıklarını tabir ettiklerini hatırlattı.
Dönmez, Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığı olarak Çin ile alakalarını iki başlık altında değerlendirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Öncelikle bizim Çin’e önemli ölçüde maden eserleri ihracatımız var. Değerli ölçüde Eti Maden vasıtasıyla bor ihracatı yapıyoruz. Öte yandan Çin ile bilhassa son yıllarda kıymetli ölçülerde güç yatırımları gerçekleştiriyoruz. Gerek ihalelerimizde yüklenici olmaları gerekse yatırım yapmaları bizi son derece şad ediyor. Üzerinde şu anda çalıştığımız büyük projelerden birisi de nükleer güç santrali. Yaklaşık bir yıldır Çin nükleer şirketi ile birlikte arkadaşlarımız ayrıntılı çalışmalar yapıyorlar, fizibilite raporu hazırlanıyor. Bunları karşılıklı olarak müzakere ettik.”
Diğer taraftan Çin’in en büyük kamu şirketi Çin Devlet Şebeke Kurumu (State Grid Corporation of China) üst seviye yetkilileriyle görüşmeler yaptıklarını tabir eden Dönmez, “Daha evvelden akıllı şebekelerle ilgili bir iş birliği mutabakatımız zati vardı, onları gözden geçirerek yol haritasını güncelledik. Bunları da önümüzdeki günlerde kesimle paylaşmış olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Çin Devlet Şebeke Kurumunun Bakanlığa bağlı Elektrik Tesisleri ve Mühendislik Hizmetleri AŞ (ELTEMTEK) iştirakiyle iş birliği mutabakatı bulunduğuna işaret eden Dönmez, şöyle konuştu:
“Özellikle akıllı şebekelerin Türkiye’de hayata geçirilmesi konusunda iş birliği yapmaya karar verdik. Çin de bizimki üzere kuvvetli bir coğrafya, kaynakların bulunduğu bölgelerle tüketimin ağır olduğu bölgeler ortasında önemli uzaklıklar var. Bu manada birebir Türkiye’ye benziyor. Taşımadan mütevellit sistemin ve yüklerin denetimi, uzaktan kumandası ve gerekli önlemlerin alınması noktasında önemli bir tecrübeleri var, onlardan yararlanacağız. Onların da bizim deneyimlerimizden yararlanma tarafında bir dileği oldu. Burada bir eserin yahut hizmetin alınmasından öte daha çok ‘Türkiye koşullarında bir akıllı şebeke nasıl olmalı, Türkiye’de bunu bir teknoloji merkezi haline getirerek neler yapabiliriz’, onları tartışacağız. Türkiye’de pilot çapta küçük örnekler var, bunları ulusal manada yaygınlaştırmak istiyoruz.”
Bu projenin bugünden yarına gerçekleşebilecek bir şey olmadığını, bütün şebekenin akıllanmasının önemli bir kaynak gerektirdiğini anlatan Dönmez, “Zaten dünyanın hiçbir yerinde de bu ansızın yapılan bir uygulama değil. Öte yandan şebekeler akıllandıkça da bilhassa yazılım noktasında dışarıdan birtakım tehditlere açık hale gelebiliyor. O mevzuda da ek önlemler neler olabilir, onları da görüştük. Genel manada şebekenin işletme verimliliğinin artırılması için artık bu kaçınılmaz hale geliyor. Evvelden elektrik gücünün klasik manada iletilmesi pasif bir sistemdi. Artık artık şebekeleri akıllandırmak suretiyle daha etkin bir usule geçiş yapıyoruz. Bu, sonunda tüketiciye de olumlu yansıyacak. Onlar da daha az kayıpla ve daha verimli bir formda güç kullanmış olacaklar.” dedi.
“Japonya’daki firmalarla iş birliğimiz sürecek”
Bu sene Japonya’da gerçekleştirilen G20 toplantıları kapsamında geçen ay Güç Bakanları Toplantılarına katıldığını anımsatan Dönmez, G20’nin değişmeyen mevzularının başında güç ve iklimin geldiğini söyledi.
Dönmez, Japonya İktisat, Ticaret ve Sanayi Bakanı Hiroshige Seko ile daha evvelden de değişik projelerde birlikte çalıştıklarına dikkati çekerek, bu ülkeyle güç alanındaki iş birliğinin artarak devam ettiğini bildirdi.
Yapılan görüşmeler çerçevesinde her iki tarafın da bu hususta kararlılıklarını teyit ettiklerini vurgulayan Dönmez, yenilenebilir güç başta olmak üzere, gücün verimli kullanılması, yerli kömürün pak kömür teknolojileriyle birlikte iktisada kazandırılması üzere hususlarda Japonya’daki firmalarla iş birliğinin süreceğini kaydetti.
