ÖLÜMÜNÜ KABULLENMEK KOLAY OLMADI
Her insanın kaçınılmaz sonuna ulaştığında 96 yaşındaydı. Vefat haberi resmen açıklandığında bile dünya üzerindeki milyonlarca kişi duyduklarına inanamadı. Fakat tam 70 yıl boyunca saltanatını sürdüren Kraliçe 2. Elizabeth artık bu dünyaya veda etmişti. Yani gerçek buydu.
CENAZE MERASİMİ DE SALTANATI KADAR GÖRKEMLİYDİ
Şoke eden bu mevt haberin akabinde günlerce süren cenaze merasimi geldi. O da tıpkı saltanatı kadar görkemliydi. En sonunda Kraliçe 2. Elizabeth, babası ve kocasının yanında ebedi “istirahatgahına” yatırıldı. Onun vefatıyla birlikte büyük oğlu Charles, 3. Charles olarak tahta geçti. Torunu William ve karısı Kate tahta bir adım daha yaklaşıp Galler Prensi ve Galler Prensesi unvanlarını aldı. Argümanlara nazaran aileyi, Kral 3. Charles’ın saltanatında diğer kimi yenilikler bekliyor. Bunlar vakit içinde ortaya çıkacak elbette. Ancak bütün bunların yanı sıra değişmeyen bir gerçek var. Kraliçe 2. Elizabeth, artık hayata veda etse de unutulmadı. Diğer bir deyişle tıpkı yaşadığı periyotta olduğu üzere gündemin birinci sıralarında.
KRALİÇE, KEMİK İLİĞİ KANSERİYDİ İDDİASI
Ölümünün akabinde Kraliçe 2. Elizabeth hakkında çarpıcı bir sav ortaya atıldı. Bu tez, Kraliçe’nin kocası Prens Philip hakkında kaleme aldığı biyografiyle de tanınan ve samimi bir bağlantı içinde olduğu Gyles Brandreth’in, yakında piyasaya çıkacak olanElizabeth: An Intimate Portrait (Elizabeth: Samimi Bir Portre) isimli biyografisinde gündeme geldi. Kitapta yer alan argümana nazaran Kraliçe, en çok görülen semptomu kemik ağrısı olan bir cins kemik iliği kanseriyle çaba ediyordu hayatının son yıllarında. Bu yüzden de kimi vakit sıhhat problemleri münasebet gösterilerek kimi programları iptal ediliyordu.
‘SÜREKLİ YORGUN OLMASINI, KİLO KAYBINI AÇIKLIYOR’
Her ne kadar vefatının akabinde yapılan resmi açıklamada Kraliçe 2. Elizabeth’in ileri yaşına bağlı doğal nedenlerle hayata veda ettiği vurgulanmış olsa da Gyles Brandreth kitabında bu farklı tezde bulundu. Brandreth, Kraliçe’nin myeloma yani bir cins kemik iliği kanseriyle gayret ettiğini ileri sürdü. Bunu Buckingham kaynaklarından duyduğunu belirten Brandreth, “Bu da Kraliçe’nin daima yorgun olmasını, kilo kaybını ve hareketlilik ile ilgili sıkıntılarını açıklıyor” argümanında bulundu.
BAĞIŞIKLIK GÜÇLENDİREN İLAÇLAR: Brandreth’e nazaran bu hastalık, daha çok ileri yaştaki insanları etkiliyor. Onun kitapta ileri sürdüğüne nazaran bu hastalığın şu anda bilinen bir tedavisi de yok. Ama bağışıklık sistemini ve kemikleri güçlendiren ilaçlar yardımıyla hastanın hayatta kalma müddeti iki ya da üç yıl uzatılabiliyor.
‘ÇALIŞMAK, EŞİNİN VEFATININ ACISINA DAYANMASINI SAĞLADI’
Kitapta yer alan satırlara nazaran Kraliçe 2. Elizabeth, yaşadığı tüm bu zorluklara karşın sabrını ve çalışma azmini korudu. Hatta nedimesine ‘çalışmanın, kendisine, Prens Philip’in vefatına dayanma gücü verdiğini söyledi. Yakın etrafının anlattığına nazaran 2. Elizabeth, hastalığın zorluklarıyla gayret ederken, yeniden Prens Philip’in asla müsaade vermeyeceği bir detaya dikkat etti: Bütün bu yaşadıkları yüzünden kendine acımadı.
MORALİNİ YÜKSEK TUTMAK İÇİN TV İZLEDİ
Brandreth’in Elizabeth: An Intimate Portrait isimli kitabına nazaran Kraliçe 2. Elizabeth, yakında hayata veda edeceğini, fazla vakti kalmadığını biliyordu. Ancak bu gerçeği büyük bir incelikle kabullendi. Vazifelerini yerine getirebilmek için kendini zorladı. Sonunda da geçen sonbaharda hekimleri ona dinlenmesi gerektiğini söyledi ve evvelden planlanmış birçok programı iptal edildi. Müellifin kitabında ileri sürdüğüne nazaran Kraliçe, bu zarurî dinlenme ve tedavi devrinde moralini yüksek tutmak için televizyon izledi.
96 YILLIK HAYATININ SON DÖRT GÜNÜ
Gyles Brandreth’in kitabını rehber olarak alıp Kraliçe’nin, bu dünyadaki son günlerine biraz daha yakından bakalım. 3 Eylül Cumartesi ve 4 Eylül Pazar, Kraliçe Elizabeth’in bu dünyadaki son hafta sonuydu. O günlerde Balmoral’da Kraliçe’nin yanında olanlardan biri Dr Ian Greenshields idi.Greenshields, cumartesi akşam yemeğini Kraliçe ile birlikte yedi. Sonra da pazar günü öğlen yemeğinde onunla birlikteydi. Müşahedelerine nazaran Kraliçe uygun görünüyordu. Sohbetleri sırasında çocukluğundan, çok sevdiği atlarından, kilise ile ilgili işlerden ve Ukrayna’da olanlardan ne kadar etkilendiğinden kelam etti.
YARIŞ ATI EĞİTMENİYLE BULUŞTU
Kitapta anlatıldığına nazaran, Kraliçe, 6 Eylül’de, en sevdiği yarış atı eğitmenlerinden biri olan Clive Cox ile buluştu. Cox, saat 10:00’da Kraliçe’den bir telefon aldığını ve öğlenden sonra saat 14:00’te (ikide) onunla görüşmek istediğini söyledi. İkili buluştuklarında Kraliçe’nin iki yaşındaki yarış atı Love Affairs hakkında konuştular. Cox’un anlattığına nazaran o sohbette Kraliçe, ahırın ne durumda olduğu hakkında sorular da sordu.
SON ANA KADAR ÇALIŞTI
6 Eylül, her ne kadar Kraliçe’nin bu hayattaki son günlerinden biri olsa da tekrar de her zamanki üzere ağırdı. Evvel istifa eden eski başbakan Boris Johnson ile buluştu, sonra da onun yerine gelen Liz Truss’ı kabul etti. Kraliçe’nin o son resmi misyonundaki kırılgan görünümü, kilo kaybı ve bilhassa ellerinin üzerindeki morluklar gözlerden kaçmamış; uzun müddet konuşulmuştu.
AYAKTAYDI ANCAK ÇOK KIRILGANDI
Zaten sonraki gün yani 7 Eylül’de yalnızca İngiltere’nin değil dünyanın bütün gazetelerinde Kraliçe 2. Elizabeth’in Liz Truss’ı kabul ettiği o gün çekilen fotoğrafları yer alıyordu. 2. Elizabeth, tekrar her zamanki üzereydi birinci bakışta. İtinayla giyinmişti, saçı taranmıştı, bir elinde bastonu öbür elinde ünlü çantası vardı. Gülümsüyordu lakin öylesine kırılgandı ki!
SONA GERÇEK: Kraliçe’nin son resmi misyonunu yerine getirdiği 6 Eylül gününe dönelim. Ailenin başka üyeleri için sıradan bir gündü. Charles, Lanarkshire’daydı. Birebir gece öteki bir programa katıldı. En küçük oğlu Edward ile karısı Sophie Lancashire’da diğer bir programa katılmıştı. Tek kızı Anne de bir ziyaretteydi. Gyles Brandreth’in kitabında anlattığına nazaran 8 Eylül’de yani Kraliçe’nin vefatından bir gün evvel öğleye kadar Kraliçe’nin sıhhatiyle ilgili söylentiler giderek arttı. Tıpkı gün öğle saatlerinde Buckingham Sarayı tarafından bir açıklama yapıldı. Buna nazaran tabipleri 2. Elizabeth’in sıhhatinden telaşlıydı. Tıbbi kontrol altında kalmasına karar verilmişti. Bu ortada bütün aile üyeleri durum hakkında bilgilendirildi.
KATE İLE MEGHAN GİTMEDİ
Aynı gün akşam üzeri Kraliçe’nin helikopteri saat 18: 48’dte Windsor Şatosu’ndan havalandı. Misyonu, Charles’ı, geceyi geçireceği Dumfries’ten alıp Kraliçe’nin yanına getirmekti. O ortada Prenses Anne aslında annesinin yanındaydı. Son nefesini verene kadar da hiç ayrılmadı. Charles Balmoral’a ulaştığı sıralarda başka oğulları Andrew, Edward, karısın Sophie, torunu William Balmoral’a hakikat yola çıkmıştı. Kraliçe’in yanına birinci ulaşanlar, Andrew, Edward, Sophie ve William oldu. O sıralarda Harry’nin ise karısı Meghan’ı Balmoral’a götürmemek için uğraş harcadığı savları konuşulmuştu. William’ın karısı Kate ise kocasıyla birlikte Balmoral’a gitmedi.
SON NEFESİNİ VERMİŞTİ: William’ın amcaları ve yengesiyle Balmoral’a 45 dakika uzaklıktaki Aberdeen Havaalanı’na ulaştığı sırada ise Kraliçe son nefesini vermişti. Vefat haberi resmen duyurulduğunda Harry ise hala yoldaydı.
HİÇBİR ŞEYDEN PİŞMAN OLMADIĞINI SÖYLEDİ
Kraliçe’nin son günlerinde onunla vakit geçiren Dr. Greenshields’ nazaran Kraliçe için inancı her şeydi. Greenshields’e hiçbir şeyden pişman olmadığını söyledi.
SERTİFİKAYA NAZARAN MEVT NEDENİ YAŞLILIK
Resmi raporda İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in mevt sertifikasında, hayatını kaybetmesinin nedeninin “yaşlılık” olduğu açıklandı. İskoç Ulusal Kayıtlarının yayımladığı vefat evrakında, Kraliçe’nin yaşlılık nedeniyle 8 Eylül’de mahallî saatle 15.10’da hayatını kaybettiği bilgisi yer aldı. Vefat dokümanının, Kraliçe Elizabeth’in son 24 saatinde yanında olan kızı Prenses Anne tarafından imzalandığı bilgisi paylaşıldı.
‘ALACAKARANLIK UYKUSU’ İLE DOĞUM YAPMIŞ
Bu ortada kitapta Kraliçe’nin dört çocuğunu nasıl dünyaya getirdiğine dair çarpıcı satırlar da yer alıyor. Buna nazaran Kraliçe, çocuklarını “alacakaranlık uykusu” denilen bir formülle dünyaya getirdi. O periyotta Dammerschlaf tekniği olarak isimlendirilen bu yöhtem 20’inci yüzyılın başlarında Almanya’da çok yaygındı. Buna nazaran doğum yapmak üzere olan bayana ortalarında morfin ve skolopaminin de bulunduğu yatıştırıcılar veriliyordu. Anne adayı bir cins hafıza kaybı yaşıyordu ancak doğum sırasında acı hissetmiyordu. Bebek de anne karnından hekimin kullandığı bir forseps aracılığıyla alınıyordu.
YAN TESİRLERİNİ YAŞADI: Kraliçe 2. Elizabeth, büyük çocukları Charles, Anne ve Andrew’yu bu usulle dünyaya getirdi. En küçük oğlu Edward’ın doğumu uzunlukla olmadı. Kraliçe, Andrew’yu bu teknikle dünyaya getirdikten sonra bu yüzden yan tesirler yaşadı. En küçük çocuğunu da farklı bir usulde doğurmaya karar verdi.
FOTOĞRAFLAR: AVALON, MEGA NEWS AGENCY, SPLASH NEWS
