ÖZGE Özpirinçci, Meriç Aral ve Efe Tunçer’in YouTube’da yayınlanan “Teras Noir” isimli programına konuk oldu.
Meriç Aral ve Efe Tunçer’in sorularını yanıtlayan Özpirinçci oyunculuğun kendisini özgürleştirdiğini söyledi: “Yaptığım roller beni özgürleştiriyor. Kendi hayatımda hissetmediğim hisler, düşmediğim durumlar, vermek zorunda olmadığım reaksiyonlarla tanışıyorum. Sonra kamera önünde ben bunları benimseyip yüzde 200’lük performansla gösterdiğimde çok özgürleşiyorum. Gerçek hayatta veremediğim bir yansıyı rolümle verebiliyorum. Mesela trafikte birine sinirlendin, inip beyzbol sopasıyla camını kırmak istiyorsun. Gerçek hayatta bu yansıyı veremiyorsun alışılmış lakin oyunculukta her şeyi yapman mümkün.”
‘Ben utanmazım’
ÖZGE Özpirinçci “Son vakitlerde en çok utandığın an” sorusuna değişik bir cevap verdi:
“Bilmiyorum ya utanç duygusu bende o denli çok olan bir şey değil. Ben çok utanmam, utanmazım. Hatta bazen denyoluğa kadar masraf yani. Arkadaşlarım, ‘Özge dün ne dediğini hatırlıyor musun?’ derler, hatırladıklarında ‘Ya saçmalamayın dememişimdir’ oluyorum.”
KUSUR BENİM ÇOK SEVDİĞİM BİR ŞEY
Ünlü oyuncu toplumsal medyada dayatılan ‘kusursuzluk’ algısıyla ilgili de konuştu:
“Benim gözlemlediğim kadarıyla bence kusur sözünün karşılığı değişti. Geçen bir arkadaşım bana bir aplikasyondan bahsetti. Filtremelere karşı bir aplikasyon. Tam olarak Instagram’ın başlattığı illüzyonun tam zıddı bir durum. Burada ne kadar kusurlu olduğunu düşünüyorsan, o kadar gerçek oluyorsun. Kusur benim çok sevdiğim bir şey. Beyaz saçlarıma takılmıştı bir orta, boyatsın mı boyatmasın mı? diye. Boyattım lakin tekrar beyazlayacak. Kategorize etmek istiyoruz ya her şeyi; ‘Bu kız doğalcı’, ‘Bu kız lolita’ üzere… Ulaşsan bile kusursuzluğa sürdürebilir bir şey değil. Seni sen yapan şeyler bence kusurlar.”
