Zengin kültürü ve eşsiz doğal görüntüleri ile Türkiye, bilhassa Türk halkıyla esaslı bağlara sahip olan Güney Koreliler ve genelde Asyalı turistler için tanınan bir destinasyon haline geldi. Türkiye’ye son yıllarda Uzak Doğu’dan gelen turist sayısında artış kaydedilirken Güney Koreli turistler, Avrupa, İskandinav ve Rus turistlerden farklı olarak kültür, tarih ve arkeolojik varlıkları tanımaya yönelik seyahat rotalarını tercih ediyor.
Bu yılın beş ayında, 2018 yılının tıpkı devrine nazaran Güney Koreli ziyaretçi sayısında yüzde 40’tan fazla artış oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı datalarına nazaran ocak-mayısta Güney Kore’den Türkiye’ye, 83 bin 866 turist geldi. Geçen yılın tıpkı devrinde 59 bin 208 Güney Koreli, ülkeyi ziyaret etti.
Özellikle İstanbul, Kapadokya, Efes Antik Kenti, Antalya ve Pamukkale, Koreli ziyaretçilerin, ilkbahar ve yaz aylarında en çok ziyaret ettiği noktaların başında yer alırken İstanbul’da ise Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Mescidi ve Kapalıçarşı, bu turistlerin beğenilen yerleri ortasında bulunuyor.
“Türkiye bir golf destinasyonu olmalı”
Türkiye Otelciler Federasyonu Lideri Osman Ayık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Güney Koreli turist sayısında geçen yıllara nazaran değerli artış olduğunu, bütün içinde değerlendirildiğinde beklenilen sayının şimdi yakalanamadığını söyledi. Turizm potansiyeli açısından Uzak Doğu’nun büyük bir pazar olduğuna ve bu pazara yönelik azamî turist sayının hedeflenmesi gerektiğine vurgu yapan Ayık, “Tabii ki artış eğilimi bizi sevindirir. Güney Kore’nin nüfusu 50 milyon. 5 milyon civarında golfçü var ülkede. Türkiye onlar için uygun bir golf ve kültür destinasyonu olabilir. Tıpkı formda Çin ve Japonya da bizim için hayli kıymetli ülkeler. Turizm pastasında en fazla yer tutan ülke ve dünyada gezmeyi en çok seven halk Japonlar. Çin aslında devasa bir pazar. Münasebetiyle orta ve uzun vadede bu pazarlara yönelik faaliyetleri daha çok arttırmak zorundayız.” diye konuştu.
Uzak Doğu pazarlarına yönelik yaratıcı ve özel paketlerin hazırlanması gerektiğinin altını çizen Ayık, şöyle konuştu:
“Çünkü Çin, Japonya ve Güney Kore epey uzun destinasyonu olan ülkeler. Hasebiyle Türkiye’de kaldıkları müddet içinde turistik yerlerimizin tamamını gösterecek formda kombin cinsler yapmalıyız. Ayrıyeten bu ülkelerle iş birliğimiz ilerledikçe turizm pazarımız da bununla orantılı olarak büyüyecektir. Başka değerli bir nokta ise bu turistler 15-21 günlük tiplerle geliyorlar. Diğer ülkelere de uğramak istiyorlar. Türkiye’de hem kalış müddetlerini uzatmak hem azamî geliri burada bırakmaları için yaratıcı paketler hazırlamak zorundayız. Hizmet standardımız, kalitemiz, rekabetçi kurallarımız cezbediyor. Ayrıyeten Güney Kore ile tarihten gelen bir yakınlığımız var. Münasebetiyle başka ülkelerle karşılaştırdığımızda çok daha avantajlıyız. Turizm pazarına yönelik yaptığımız yatırımların çok somut getirisi olduğunu da görüyoruz. Ama katiyetle istediğimiz düzeyde değil. Güney Kore dediğimiz ülke 50 milyon nüfusu olan bir ülke. Yani 400 bin turistin gelmesi bizim için kıymetli bir sayı değil. Milyon ve üzerindeki sayıları söylem etmemiz lazım.”
“İstanbul’a, Kapadokya’ya aşık olup dönüyorlar”
İstanbul merkezli turizm şirketi sahibi Güney Koreli Se Man Oh, geçen yıla oranla çeşit satışlarında 2 kat artış olduğunu söyledi. Koreli turistlerin, Türk halkını, tarihini ve kültürünü beğendiğini belirten Se Man Oh, “Kore halkı Türkiye’yi kardeş ülke olarak görüyor ve Türkiye’yi çok seviyor. Ayrıyeten Türk tarihini ve kültürünü de çok beğeniyor ve merak ediyorlar. Hasebiyle tatil için Türkiye’yi tercih ediyorlar. İstanbul, Kapadokya, Pamukkale ve Antalya bölgeleri tercihleri ortasında. En fazla nisan ayında Türkiye’ye gelmeyi tercih ediyorlar.” diye konuştu.
Kore halkının, Türk halkını misafirperverliğine hayran olduğunu belirten Se Man, “Korelilerin tatili bittiği vakit keyifli ve mutlu ayrılıyorlar. Ben de ailemle birlikte İstanbul’da huzur içinde yaşıyorum.” dedi.
Güney Kore ile uygun bağlar turizmi canlandırdı
Turizm Şirketi Yetkilisi Korkut Aydın da bu yıl Türkiye’ye gelen Korelilerin sayısında değerli bir artış gözlemlediklerini söyledi. Güney Koreli turist sayısında daha fazla artış beklediklerini söyleyen Aydın, “Gözle görülür bir halde önemli artış var. Herkes bunun farkında. Bunun daha da âlâ olacağını düşünüyoruz. İki ülke bağları yeterli olunca turist akını da oluyor. En çok Çanakkale, Kuşadası Pamukkale, Kapadokya ve İstanbul’a geliyorlar. Avrupalılar daha çok deniz turizmine yönelirken Asyalılar bilhassa de orta yaş kümesi daha çok kültür turizmini tercih ediyor. Bunun için de İstanbul’u seçiyorlar. İstanbul, Kapadokya ve Pamukkale’ye aşık olarak ülkelerine dönüyorlar.” diye konuştu.
“Güney Koreli bayanlar gül suyuna büyük ilgi gösteriyor”
Sultanahmet’teki ikramlık eşya mağazası satış müdürü İdris Akkuş, bu yıl mağazalarında çok sayıda Güney Koreli müşteri ağırladıklarını anlattı.
Çin ve Güney Koreli turist sayısının son 3 yılda katlanarak arttığını gözlemlediklerini aktaran Akkuş, “Japon ve Koreliler güvenlik sıkıntılarından ötürü çok gelmiyorlardı. Son yıllarda bu algının yıkılmasıyla daha sık gelmeye başladılar. Son üç yılda sıfırdan milyonlara gerçek bir artış var. Bilhassa Çinli turist sayısı çok arttı. İnsanlara uygun davranıyoruz. Onlar da bizi tercih ediyor. Güney Koreli bayanlar gül suyuna büyük ilgi gösteriyor. Biz onlara lokumu da tanıtıyoruz. Güney Koreliler kümeler halinde ve programlı geliyorlar. Hasebiyle alışveriş konusunda gereğince randıman alamıyoruz.” halinde konuştu.
“Koreliler Türkiye’ye geldikleri vakit kesinlikle Efes’e giderler”
Güney Koreli Turist Rehberi Adrian Hong ise Korelilerin Türkiye’yi tercih etmesi için çok fazla nedeni olduğunu belirterek, inanç turizm açısından da Türkiye’nin cazibe merkezi olduğunu söyledi. Adrian Hong, Güney Korelilerin dini inançları açısından kıymet arz eden yerleri görmek istediğini bu bağlamda Türkiye’nin Hristiyanlık tarihi için kıymetli bir ülke olduğunu tabir etti.
Özellikle İzmir’in Efes ilçesine büyük bir ilginin olduğunu kaydeden Hong, “Bazı Hristiyan kaynaklarına, inanışına nazaran Hz. İsa’nın annesi Hz. Meryem son yıllarını İzmir’in batısındaki Efes’te geçirmiş. Bu nedenle Koreliler Türkiye’ye geldikleri vakit kesinlikle Efes’e sarfiyatlar.” dedi.
“Türkiye, Asya ile Avrupa’nın bir karışımı”
Güney Koreli turist Lee Doo-Ki de Türkiye’ye birinci sefer geldiğini, İstanbul’u gördüğünde çok şaşırdığını söyledi. Türkiye’nin bir çok yerini 9 gündür gezdiğini anlatan Lee,”stanbul’un tarihi yapıları ve sokakları çok hoş. İstanbul çok etkileyici bir kent.” diye konuştu.
Güney Kore’nin Başkeni Seul’den gelen iş bayanı Yj Lee ise Türkiye’yi ve İstanbul’u çok egzotik bulduğunu belirtti. Türkiye’nin Avrupa ülkelerine benzemesine karşın farklı tarafları de olduğunu vurgulayan Lee, “Türkiye, Asya ile Avrupa’nın bir karışımı.Türk yemeklerini, bilhassa lokumu, kebapları ve içecekleri sahiden çok sevdim. İstanbul’dan sonra birçok kişinin tavsiye ettiği Kapadokya’ya da gitmeyi düşünüyorum.” tabirlerini kullandı.
“Türkiye’de terör var” niyetine sahip Korelilerin, Türkiye’yi gördükten sonra fikirlerinin büsbütün değiştiğini aktaran Lee, “Türkiye bence çok özgür ve inançlı bir ülke. Birden fazla Koreli, Türkiye’yi bir Avrupa ülkesi üzere görüyor.” dedi.
