Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 11. Kalkınma planı periyodunu anlattı. Kurulda vekillerin sorularını yanıtlayan Oktay, 2023 yılı sonuna kadar tasarrufların artırılmasının amaçlandığını kaydetti. Plan periyodu sonunda yurtiçi tasarrufların yüzde 30.3’e çıkarılmasının hedeflendiğini kaydeden Oktay şöyle konuştu: “ Bunun 27.9 puanı özel kısımdan, 2.4 puanı ise kamu kısmı tasarruflarından sağlanacak. Bunun için ferdî emeklilik sistemi iştirakçi sayısı, sistemde kalış mühleti ve fon fiyatını artıracak biçimde geliştirilecek Ayrıyeten güçlü tüketim malları, eğitim, tatil üzere harcama kalemleri için bankalarda özel birikim hesapları kullanılarak gerçekleştirilen harcamalarda, ilgili eserler için vergisel teşvikler uygulanacak. Vergi indirimleri üzere. İkinci ve sonraki konut alımlarının cazibesinin azaltılması, imar kıymet artışlarından kamunun hisse alması, sermaye artırımlarında öz kaynak kullanımının özendirilmesi, özel birikim hesapları oluşturulması da var.”
Vekiller, ikinci ve sonraki konut alımlarında vergilendirme ve kredi kullanım şartlarının ağırlaştırılmasıyla cazibenin azaltılacağını düşünüyor.
YATIRIM BİLGİ SİSTEMİ
Oktay, 24 milyar dolarlık yabancı sermaye girişi için de çalışacaklarını vurguladı. Stratejik eser, yüksek teknolojili ve ihracata yönelik yeni yatırımlara öncelik verileceğini söyleyen Oktay, yatırım ofisinin tek durak ofis olarak yetkilendirileceğini belirtti. Sektörel yatırım yol haritaları hazırlanacağını kaydeden Oktay, merkezi yatırım bilgi sistemi kurulacağını vurguladı. Oktay, yerli şirketlerin milletlerarası yatırımcılarla eşleştirileceğini de söz etti.
DÖVİZ MAKSATLARI TUTMADI
Görüşmeler sırasında muhalefet vekilleri, sık sık 2013 yılında Türkiye’nin kişi başı gelirin 12 bin dolar olduğunu belirterek, 2023 yılında tekrar bu amaca ulaşmanın ilerleme değil gerileme olacağı tenkidinde bulundu. Oktay bu tenkitlere ise, büyüme maksadı açısından 10. Kalkınma Planı’nda güzel bir performans gösterilse de döviz kuru kaynaklı gelişmelerin kimi sayıların gayelerin altında gerçekleşmesine neden olduğunu söyledi. Bu sebeple 11. Kalkınma Planı’nda periyot sonu prestijiyle kişi başına gelirin aşağı taraflı 12 bin 484 dolar olarak revize edildiğini belirten Oktay, “Bu istikametiyle plandaki gayelerimiz hem gerçekçi hem de geliştirme ve dönüştürme savını içeren güçlü gayeler. Başka taraftan uzun vadeli amacımız değişmemiştir. Yani 2023 maksatlarını yıl bazında olmasa bile hiçbir formda geri adım atmış değiliz” dedi.
GAYRİMENKUL ÖNCELİKLİ DEĞİL
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 11. Kalkınma Planıyla ilgili olarak TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı evvelki sunumunda kimya, ilaç-tıbbi aygıt, makine-elektrikli teçhizat, otomotiv, elektronik ve raylı sistem araçlarının öncelikli bölümler olarak belirlendiğini belirtmişti. Yani 2. konuta alımlarının cazibesinin azaltılması artık gayrimenkul bölümünün hükümetin öncelikli kesimleri ortasında olmadığını da ortaya koydu.
2023 AMAÇLARI HAYALİ DEĞİLDİ
YAKLAŞIK 9 saat süren görüşmelerde muhalefet milletvekilleri de kelam aldı. CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, “2023 gayeleri hayali değildi. Türk iktisadının potansiyeli bu gayeleri tutturmaya müsaitti. Ülke çok makûs yönetildi. Bu nedenle plandaki maksatlar tutmadı” derken, HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, “Demokrasi, vicdan, adalet açığımız var. Bu açıkların üzerine gitmezsek cari açık, bütçe açığı yönetilemez” dedi. CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener de, kişi başına gelirde 5 yıl evvel gerçekleşmiş sayıların 5 yıl sonrasının gayesi olarak getirilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Düzgün Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz ise, “Hedeflerin tutmaması, bu maksatları ortaya koyanların sorumluluğunu ortadan kaldırmaz” diye konuştu.
DEVLET AKLI ÇALIŞIYOR
FUAT Oktay, Türkiye’nin dünyadaki yerine ait sorulara ize şu cevabı verdi: “Nerede olduğumuz son derece nettir. A’nın yahut B’nin çıkarları doğrultusunda değil, ‘Küresel sistemde neredeyiz?’ sorusunun karşılığı ‘Yönümüz son derece nettir. Kendi çıkarlarımız, Türkiye’nin çıkarları, bulunduğu yer neredeyse, biz oradayız. Devlet aklı, bu çerçevede, bütün kurum ve kuruluşlarıyla çok net bir formda çalışmaktadır. Hem de son derece bilinmeyen ve değişken bir coğrafya ve dünyada son derece dinamik çalışan bir devlet aklı vardır.”
