Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, ”Demokrasi İsmine Direnişin 3. Yıl dönümü” başlıklı makalesinde, FETÖ’ye karşı yürütülen tesirli uğraş sonucunda örgütün Türkiye’deki ana omurgasını kaybettiğini fakat yurt dışındaki geniş yapılanması sayesinde hayatta kalmaya çabaladığını belirterek, bu tehlikenin farkına varan çeşitli ülkelerin ve milletlerarası kuruluşların FETÖ’yü terör örgütü olarak sınıflandırdıklarının altını çizdi.
FETÖ’nün bugün Almanya’da çok geniş bir ağa sahip olduğuna işaret eden Aydın, ”FETÖ mensuplarının barındığı ve örgütün emellerini gerçekleştirmek için çalışmaya devam ettiği ülkelerin birçoğu da FETÖ tehdidinin boyutunu şimdi kavrayamamıştır. Almanya Federal Cumhuriyeti de maalesef bu ülkelerden biridir.” tabirlerini kullandı.
Büyükelçi Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Terör örgütüyle iltisaklı ve esasen devşirme ve endoktrinasyon merkezi olarak fonksiyon gören çok sayıda dershane, özel okul ve STK, ülke çapında bir ağ oluşturmaktadır. Bu ağın elemanları, üç yıl evvel Türkiye’de de yaşandığı üzere, örgüt tarafından her an kanuna alışılmamış harekette bulunmakla görevlendirilebilir. FETÖ mensupları, Almanya’yı dünyadaki en büyük inançlı limanları olarak algılamaktadır. Alman dış temsilciliklerinden çarçabuk vize alabilmektedirler. Bu bireylerden binlercesi Almanya’nın liberal sığınma mevzuatını istismar etmektedir. 2016 darbe teşebbüsünün iki numarası olan Adil Öksüz’ün Almanya’da bulunduğuna dair pek çok işaret vardır. Lakin bu teröristlerin tutuklanarak iade edilmesine yönelik olarak Türkiye’nin defaatle iletmiş olduğu talepler bugüne kadar sonuçsuz kalmıştır.”
Bugüne kadar FETÖ üyesi 55 kişinin iade evraklarının iletildiğine fakat bunlara olumlu karşılık alınamadığına dikkati çeken Aydın, Almanya’dan iş birliği beklediklerini, bugüne kadarki tavrın Türk toplumu açısından anlaşılır olmadığını kaydetti.
” TÜRKİYE İŞ BİRLİĞİNE HAZIR”
Almanya ile Türkiye ortasındaki yakın ve çok boyutlu ilgilerin yüzlerce yıllık bir tarihe dayandığını söz eden Aydın, “Ülkelerimiz NATO müttefikidir. İşte bu nedenle pek çok Türk vatandaşı Almanya’nın FETÖ ve mensuplarına yönelik halini anlamakta zahmet çekmektedir. Saklı bir hata örgütünün Almanya’da darbe teşebbüste bulunduğunu varsayalım. Şayet bunun sonrasında kaçak darbeciler ve destekçileri Türkiye’ye gelerek kanundan saklanabilseydi, Alman kamuoyu da bu tıp bir gelişmeyi anlamakta birebir zorluğu çekerdi.” vurgusu yaptı.
FETÖ’nün Almanya’daki tehlikeli faaliyetlerinin iç istihbarat teşkilatı tarafından izlenmesi gerektiğini belirten Aydın, “Almanya Federal Cumhuriyeti’nin ortağı ve müttefiki olarak, FETÖ terör örgütünden kaynaklanan tehlikeyi Alman tarafının dikkatine getirmeyi kendimize vazife addediyoruz. Bu cürüm örgütünün ve üyelerinin Anayasayı Muhafaza organlarınca izlenmesi, kelam konusu tehlikenin önlenmesine ve FETÖ’nün gerçek yüzünün Almanya’da da su yüzüne çıkarılmasına yönelik faal bir birinci adım olur. Türkiye bu bağlamda Almanya ile iş birliğine hazırdır. Çünkü ortak tehditlerin üstesinden gelinmesi lakin ortak çalışmayla mümkün olur.” değerlendirmesinde bulundu.
