Helenistik ve Roma periyodunun üstün kentleşme, mimarlık ve dini tarihine ışık tutan simgelerini barındıran Efes Antik Kenti’nde, farklı periyotlara ilişkin en kıymetli mimari ve kent planlama örnekleri bulunuyor. Hristiyanlar tarafından hac yeri olarak kabul edilen Meryem Ana Konutu ve Beylikler devrinde inşa edilen İslami yapılarla Efes, tıpkı vakitte dini tarih açısından değerli birikime sahip. Türkiye’nin en hoş antik kentleri ortasında yer alan Efes’te dünyanın 7 mükemmelinden biri olan Artemis Tapınağı’nın bulunması, bölgenin cazibesini de arttırıyor.
İçindeki birçok yapı üzere İmparator Cladius devrinde inşa edilen ve M.S. 117 yılında tamamlanan süslü, üç katlı sahne yapısı, 24 bin kapasiteli oturma basamaklarıyla antik dünyanın en büyük tiyatrosu da turistlerin en çok ilgi gösterdiği yerlerin başında geliyor. Celsus Kütüphanesi, Yamaç Meskenleri, Antik Tiyatro, Kral Yolu ve Efes’in hayranlık uyandıran arkeolojik yapıları, görenleri hayran bırakıyor. Tarihi yüzyıllar öncesine dayanan ve göz alıcı kalıntıları ile ilgi gören kent, şu sıralar en ağır günlerini yaşıyor.
Özellikle yabancı turistler, 40 derece sıcaklığa karşın antik kenti karış karış dolaştı. Yerli ve yabancı turistler, şemsiye, küçük vantilatör ve şapka ile güneşten korunmaya çalıştı. Rusya’dan Efes’i görmek için gelen Rina Lisnic, “Alexandre ve ben Rusya’dan geliyoruz. Bu benim Efes’e ikinci gelişim. Burası çok farklı bir yer, ancak gördüğüm kadarıyla geniş çaplı onarımlar yapılmış. Zira geçen sene geldiğimde amfi tiyatro çok daha antikti. En çok Celsus Kütüphanesi’ni seviyorum, çok farklı bir havası var. Buraya geldik, zira tarihimizi görmek çok ilgimi çekiyor” dedi.
Tayvan’dan gelen Cindy Chin ise, Türkiye’ye birinci sefer geldiğini, Efes’i sevdiğini, lakin havanın çok sıcak olduğunu söyledi. Antik kentte en çok Celsus Kütüphanesi’ni sevdiğini söyleyen Cindy Chin, kütüphane için, “Tarihi dokunun bozulmadığı yerlerden biri” tabirlerini kullandı.
Stefano Krauti de, “İtalya’nın Lucca kentinden geliyoruz. 6-7 yıl önce İstanbul’a gelmiştim lakin yalnızca İstanbul’u gezmiştim. Bu nedenle bu yaz Türkiye’ye tekrar gelmek istedik. Evvel Kapadokya’ya sonra buraya geldik. Burası çok hoş bir arkeolojik bölge. Bir saat evvel geldik hala geziyoruz, Celsus Kütüphanesi güzelimize gitti, ama amfi tiyatro daha etkileyici” diye konuştu.
Benedetta Romani, “Efes Antik Kenti çok hoş, bölge çok âlâ korunmuş. Celsus Kütüphanesi de şahane bir yapı. Türkiye’deki arkeolojik bölgeleri görmek istediğimiz için buraya gelmeyi seçtik. En uygununun burası olduğunu duymuştuk” dedi.
Moskova’dan gelen Sveta Kalaturskaia de, “Biz Türkiye’ye ailemle geldik. Onlara Efes’i çok göstermek istedim. Zira burası çok eski ve çok hoş bir yer. Ben burayı çok beğendim. Daha evvel de gelmiştim. Kütüphaneyi çok beğendim. Sütunlar mükemmel. Sütunların üzerindeki yazılar Rusça üzere lakin bu Yunanistan’dan bir lisan. Biz biraz anlıyoruz. Bizim için çok enteresan zira harfler aynı” diye konuştu.
İzmirli Işık Ecet de, Efes Antik Kenti’nin çok hoş olduğunu belirterek, vakit buldukça ailesiyle tarihi yerleri gezdiklerini söyledi. Efes Antik Kenti’ni günde yaklaşık 8 bin kişinin ziyaret ettiği öğrenildi.
