Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının (UNDP) 1989’da BM Genel Heyetine sunduğu teklifin kabul edilmesiyle her yıl 11 Temmuz, dünyadaki nüfus kaynaklı sorunlara dikkat çekmek maksadıyla “Dünya Nüfus Günü” olarak kutlanıyor.
Birleşmiş Milletlerin 1994’de koordine ettiği ve Mısır’da düzenlenen Memleketler arası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nın (ICPD) 25’inci yıl dönümü olması vesilesiyle 11 Temmuz Dünya Nüfus Günü’nün bu yılki teması “ICPD’nin 25’inci yılı: Taahhütlerin Hızlandırılması” olarak belirlendi.
AA muhabirinin, BM Nüfus Fonundan (UNFPA) dünya nüfusunun yeni durumu ve bölgesel artış ve azalış eğilimlerine ait yaptığı derlemeye nazaran, 2 bin yıl evvel 300 milyon olan dünya nüfusu, bugün yaklaşık 7,71 milyara ulaştı.
Dünya nüfusu 1600’da 600 milyon iken, 1804’te 1 milyarı, 1927’de 2 milyarı, 1961’de 3 milyarı, 1971’de 4 milyarı buldu. Nüfustaki süratli artış 1987’de 5 milyarı bularak devam etti ve dünya nüfusu 1999’da 6 milyar, 2011’de 7 milyar oldu.
Özellikle 1950’den sonra gözlemlenen süratli artışın tesiriyle dünya nüfusu son periyotta yaklaşık 12 yılda bir 1 milyar artıyor. Halihazırda dünyada bir kilometrekareye 52 kişi düşerken, dünya nüfusunun ortanca yaşı 30 olarak kayıtlara geçti.
Dünyada nüfus artışı daima tertipli seyrederken, bu artış doğurganlık suratı nedeniyle Asya’da, göç nedeniyle Kuzey Amerika’da daha besbelli oldu.
UNFPA’dan edinilen bilgiye nazaran, dünya nüfusunun artışı kıymetli demografik olaylarla bağlantılı. Gelişmekte olan ülkelerdeki aileler gelişmiş ülkelerdekilerden besbelli formda daha fazla çocuğa sahip ve yüksek doğum suratları nedeniyle bu ülkelerin nüfusu ortalamada çok genç.
Az gelişmiş Afrika ülkelerinde doğumlar genel olarak yüksek olsa da bilhassa çocuk yaşta ölümlerin fazlalığı nedeniyle nüfusun kıymetli bir kısmı 60 yaşına girmeden hayatını yitiriyor. Halbuki gelişmiş ülkelerde 85 yahut 90 yaş üzeri nüfus dahi toplam nüfus içinde kıymetli bir orana sahip.
UNFPA, BM tarafından hazırlanan bir araştırma sonucuna nazaran, dünyada nüfusu en bir bariz formda azalan on ülkenin Doğu Avrupa’da olduğuna, bu ülkeler ortasında Bulgaristan, Letonya ve Moldova’nın başı çektiğine işaret ediyor.
DÜNYADA EN KALABALIK NÜFUS ASYA’DA
En fazla beşere konut sahipliği yapan kıta Asya.
Dünya nüfusunun bugün yaklaşık yüzde 60’ı Asya’da, yüzde 15’i Afrika’da, yüzde 10’u Avrupa’da, yüzde 8’i Latin Amerika ve Karayipler’de ve geriye kalanı ise Kuzey Amerika ve Okyanusya’da yaşıyor.
Çin 1,42 milyarlık, Hindistan da 1,37 milyarlık nüfusuyla dünyanın en kalabalık iki ülkesi durumunda.
Çin, dünya nüfusunun yüzde 19’unu, Hindistan ise yüzde 18’ini oluşturuyor. Lakin dört yıl sonra yıl sonra Hindistan’ın, dünyanın en kalabalık ülkesi olması öngörülüyor.
İnsan yoğunluğunun en düşük olduğu ülke ise 1 milyon 564 bin 116 kilometrekarelik alanda yaklaşık 3 milyon kişinin yaşadığı Moğolistan.
Dünyada en az nüfusa sahip bölge ise Avustralya ve Okyanusya kıtası. Bu bölge dünya nüfusunun yüzde 0,55’ini barındırıyor. Bu oranın yüzde 1 kadar olduğu Türkiye dünyanın 17’nci büyük nüfusa sahip ülkesi pozisyonunda.
Dünyanın en kalabalık kenti ise 38 milyon nüfusuyla Japonya’nın başşehri Tokyo.
TÜRKİYE’NİN NÜFUSUNUN 2023’TE 87 MİLYONA ULAŞMASI BEKLENİYOR
Dünya nüfusunun 2055 yılında 10 milyar olacağı hesaplanıyor. Varsayımlara nazaran, bu sayı yüzyılın sonunda yaklaşık 11,2 milyara ulaşacak ve ortanca yaş 30’dan 41,6’ya yükselecek.
Demografik göstergelerdeki mevcut eğilimler devam ettiği takdirde, Türkiye nüfusunun da 2023 yılında yaklaşık 87 milyon bireye, 2040 yılında ise 100 milyon şahsa ulaşması bekleniyor. Kestirimler, Türkiye’nin nüfusunun 2069 yılına kadar artarak 107,6 milyon bireyle en yüksek kıymetine ulaşacağı tarafında.
