Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, farklı ülkelerden gemilerin BAE kara suları yakınlarında sabotaja uğraması kınandı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı da gemilere yönelik sabotajları kınadığı açıklamasında, “Bu hareket, deniz trafiği için bir tehdit oluşturmakta, milletlerarası bölgesel güvenlik ve barışa olumsuz yansımaları olmaktadır.” tabirine yer verdi.
Bahreyn Dışişleri Bakanlığı olayı “denizciliğin güvenliğini tehdit eden tehlikeli bir suç” olarak nitelendirirken, BAE Dışişleri bu tehlikeli gelişmeye karşı memleketler arası toplumdan üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istedi.
Ürdün hükümeti de kaynağı ne olursa olsun Körfez’de deniz trafiğini tehdit eden her türlü cürüm aksiyonuna karşı tavrının net olduğunu vurguladı.
Yemen Dışişleri Bakanlığı da sabotaj aksiyonlarını kınayarak, bu aksiyonların ardındakilerin bölgede istikrarı sarsmaya çalıştığına dikkat çekti.
KİK Genel Sekreteri Abdullatif bin Raşid ez-Zeyani, gemilere yönelik sabotaj hareketlerini, “deniz güvenliğini büyük bir tehlikeye atan berbat niyetleri ortaya koyan bir gelişme” olarak nitelendirerek, memleketler arası topluma, bu hayati bölgede deniz güvenliğini tehdit eden taraflara mahzur olması daveti yaptı.
Arap Parlamentosundan yapılan açıklamada, “Ticari gemilerin maksat alınması, milletlerarası toplumun kararlı ve acil bir formda harekete geçmesini gerekli kılan terör hareketidir.” sözü kullanıldı.
Arap Birliği de açıklamasında, bu kabahat aksiyonlarının, bölgede tansiyonu yükselttiğini, deniz nakliyatını ve ticaret yollarını önemli bir biçimde gaye aldığını kaydetti.
4 TİCARİ GEMİYE SABOTAJ
BAE Dışişleri Bakanlığından dün yapılan yazılı açıklamada, farklı ülkelerden 4 sivil ticari kargo gemisinin, BAE’nin doğu kıyısında yer alan El-Fuceyra Limanı yakınlarında sabotaja uğradığı belirtilmişti.
Sabotajın can kaybına ya da gemilerden ziyanlı unsur yahut yakıt sızmasına yol açacak hasara neden olmadığı kaydedilen açıklamada, daha fazla detay paylaşılmadan bahisle ilgili soruşturma başlatıldığı aktarılmıştı.
Suudi Arabistan Güç Bakanı Halid el-Falih de bugün yaptığı açıklamada, pazar akşamı tıpkı bölgede iki Suudi Arabistan petrol tankerine sabotaj düzenlendiğini duyurmuştu. Falih’in açıklamasında iki olayın birebir olup olmadığına dair bilgi yer almamıştı.
Bu ortada İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, ticari gemilerin BAE kara suları yakınlarında sabotaja uğramasının “endişe verici” olduğunu belirterek, olayın aydınlatılmasını istemişti.
HÜRMÜZ BOĞAZI’NIN ÖNEMİ
Gemilerin sabotaja uğradığı Fuceyra Limanı, dünyada deniz yoluyla taşınan petrolün üçte birinin geçtiği Hürmüz Boğazı’na 70 mil uzaklıkta yer alıyor.
ABD’nin daha evvel İran petrol yaptırımlarından muaf tutulan ülkelere yeni muafiyet hakkı verilmeyeceğini duyurması üzerine İran İhtilal Muhafızları Ordusu Deniz Kuvvetleri Kumandanı Ali İstek Tengsiri, “İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kullanımı kısıtlanırsa boğazı geçişlere kapatırız. İran’ın kara sularını her türlü tehdide karşı savunacağız.” açıklamasında bulunmuştu.
Washington ise İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması halinde bölgede petrol ticaretini korumak için askeri güç kullanmaya hazır olduğunu açıklamıştı.
ABD, İran’la nükleer mutabakattan tek taraflı olarak çekilmesinin akabinde İran’a yönelik birinci yaptırım paketini 7 Ağustos 2018’de, ikinci basamak yaptırım paketini ise 5 Kasım 2018’de devreye sokmuştu.
Türkiye’nin de ortalarında olduğu 8 ülkeye İran’dan petrol ithalatı konusunda 180 gün muafiyet tanıyan ABD, geçen ay muafiyet müddetini uzatmayacağını duyurmuştu.
