Kültür turizminde yıldızı parlayan, Harşena Dağı ve Pontus Kral Kaya Mezarları ile UNESCO’nun “Dünya Mirası Süreksiz Listesi”nde yer alan Amasya, Kurban Bayramı’nda çok sayıda ziyaretçiyi ağırladı. Birçok Osmanlı şehzadesinin birinci eğitimini aldığı ve devlet idaresini öğrendiği yer olması hasebiyle “Şehzadeler şehri” olarak bilinen Amasya’yı Kurban Bayramı’nda 30 bin kişi ziyaret etti.
Amasya’da Harşena Dağı, Pontus Kral Kaya Mezarları, ziyaretçilerini Osmanlı devrine seyahate çıkaran Yeşilırmak’ın kenarına dizilmiş Yalıboyu meskenleri, Şehzadeler Müzesi, Bimarhane, Ferhat ile Tatlı Aşıklar Müzesi üzere yapıtlarla kentin her yerinde tarihin izlerini görme imkanı bulunuyor. Son yıllarda kültür turizminin yanında termal, tabiat ve av turizmiyle öne çıkan Amasya’da Valilik ve Belediyenin turizm alanında yaptığı çalışmalar sonucu kente gelen yerli ve yabancı turist sayısında artış sağlanıyor. Amasya Kültür ve Turizm Vilayet Müdürlüğünden alınan bilgilere nazaran, Kurban Bayramı’nda kentte 30 bin kişi konuk edildi.
“Hedeflenen potansiyele ulaşılmaya başlanıyor”
Amasya Turizm Derneği Lideri Güngör Duran, AA muhabirine, kentte hedeflenen turist potansiyeline ulaşılmaya başladığını söyledi. Birçok kente geçiş noktasında olan Amasya’nın bu durumdan da istifade ettiğini belirten Duran, şunları kaydetti: “İnsanlar kentlerine dönerken kesinlikle buraya uğruyor. Vatandaşlarımız Amasya’ya geldiğinde buranın 8 bin 500 yıllık bir tarihi kent olduğunu görecekler ve termal turizm, yayla turizmi, tarih turizmi olsun hepsinden bir kesim bulacaklar. Amasya’nın tamamı bir açık hava müzesi üzere. Tarihi dokusuyla dünyada bozulmamış 5 kentten biri olan Amasya’yı görmeden, kimse daha düzgününü gördüğünü söyleyemesin diyoruz.”
“Tarihin kokusunu hissedebiliyorsunuz”
Amasya’yı ziyaret edenlerden Metin Aydoğdu ise “Erzurum’a seminere gidiyorduk, yol üzerindeyken Amasya’ya da gelelim diye uğradık. Zira Amasya tarihi ve kültürü bol olan bir yer. Osmanlı’nın en hoş kentlerinden birisi. Burada gezerken gerek Yalıboyu meskenleri, gerek Kral Kaya Mezarları’yla olsun gerek müzeleriyle olsun tarihin kokusunu hissedebiliyorsunuz. Herkesin buradaki yaşayan tarihi görmesini öneririm.” diye konuştu.
