Altının ons fiyatındaki kısmi yükselişe karşın TL üzerindeki jeopolitik ve siyasi risklerin azalması sonucu gerileyen dolar kurunun etkisiyle gram altın, geçen ay yatırımcısına yüzde 3,4 kaybettirdi.
Geçen ayın başında ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 31 Temmuz’daki toplantısında faiz indirme muhtemelliğine kesin gözüyle bakılırken, altının ons fiyatı da kelam konusu beklentiye paralel yükseliş eğiliminde hareket etti.
New York Fed Lideri John Williams’ın açıklamalarıyla faiz indiriminin 50 baz puan düzeyinde yapılacağı beklentisinin artmasına paralel altının ons fiyatı, son 6 yılın en yüksek düzeyi olan 1.453 doları gördü. Banka yetkililerinin Williams’ın açıklamalarının temmuzdaki toplantıya yönelik olmadığını duyurmasıyla ons altın, kelam konusu doruktan geri çekildi.
Ons altının üst taraflı hareketinde jeopolitik riskler de değerli rol oynadı. ABD ile Çin ortasında yaşanan ticaret savaşlarının global iktisattaki belirsizlikleri artırması, yatırımcılar tarafından “güvenli liman” sayılan altına olan talebi artırdı.
ABD ile İran ortasında yaşanan tansiyonun tırmanması ve iki taraftan gelen açıklamalar jeopolitik riskleri artıran öteki etkenler ortasında yer alırken, İran’ın Hürmüz Boğazı’nda İngiltere’ye ilişkin iki gemiye el koyması da altının fiyatının yükselmesine neden oldu.
Avro Bölgesi’nde yaşanan ekonomik meşakkatler, altının ons fiyatını destekleyen başka ögeler ortasında yer aldı. Ekonomik aktivitede yaşanan yavaşlamayla birlikte açıklanan enflasyon oranlarının hedeflenen düzeyin uzağında olması, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) mali genişlemeye yönelik tavrını netleştirirken, Brexit süreci de piyasalardaki meçhullüğü artıran bir öbür öge olarak yatırımcıların karşısına çıktı. Anlaşmasız Brexit mümkünlüğünün artması, halihazırda sorunlu ekonomik göstergelere sahip AB’de, risk algısının daha da yükselmesini beraberinde getirdi.
Yurt içinde ise TL üzerindeki jeopolitik ve siyasi risklerin azalması, TL’nin dolar karşında kıymet kazanmasına yardımcı olurken, altının gram fiyatı bu durumdan aşağı taraflı etkilendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Lideri Donald Trump’ın Osaka’daki G-20 Doruğu’nda verdikleri bildiriler, TL üzerindeki baskıları azaltarak TL’nin temmuzda âlâ bir performans göstermesini sağladı.
S-400 teslimatının akabinde ABD ile yaşanması beklenen muhtemel gerginliğin ortadan kalkması ve yaptırım kararının ertelenmesi de TL’de yaşanabilecek paha kaybının önüne geçerek altının gram fiyatının geri çekilmesinde tesirli oldu.
1 Temmuz’da 262,4 lira olan gram altının fiyatı, temmuz ayını yüzde 3,4’lük düşüşle 253,5 liradan kapattı.
“ALTIN YATIRIMCISI İÇİN HALA CAZİP YERLERDEYİZ”
İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Seda Yalçınkaya Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, altının fiyatında, Fed’in bir sonraki faiz adımı ile ilgili sinyaller almak ismine ABD datalarının takip edileceğini, bu nedenle ons altında bilgi bazlı hareketler olabileceğini söyledi.
Özer, “Küresel piyasalardaki risk ortamının canlı kalmaya devam etmesiyle altının ons fiyatı, temmuz ayını 1.380-1.453 dolar ortasında geçirdi ve risk ortamı hala canlı. Düşük faiz ortamı ve ABD-Çin ortasında gerçekleşen ticaret savaşları, ons altını üst istikamete iten faktörler ortasında bulunuyor.” dedi.
Altının ons fiyatında üst taraflı trendin devam etmesini beklediğini söz eden Özer, “Ons altında yıl genelinde 1.500 dolara hakikat yükseliş eğiliminin oluşabileceğini düşünüyorum.” sözünü kullandı.
Gram altın için teknik olarak 250 lira düzeyinin alım fırsatı olduğunu belirten Özer, “Risk ortamının canlı kaldığı bu ortamda gram altında 252 TL düzeyi, alım için cazip yerler üzere görünüyor. Altın yatırımcısı için hala cazip yerlerdeyiz. Ağustos ayında 260-265 TL bandına hakikat yükseliş eğiliminin oluşabileceğini düşünüyorum.” biçiminde konuştu.
