SIĞ denizlerde sızma harekatına imkan veren, 10 ile 30 ortasında mürettebat taşıyan cep sınıfı denizaltı projesinde çalışmalarını hızlandıran Savunma Teknolojileri Mühendislik (STM) gözünü Pasifik pazarına dikti. STM Genel Müdürü Murat İkinci, “Talepler gelmeye başladı. Bilhassa Pasifik bölgesi, konvansiyonel denizaltıların zorlandığı bölge. Cep sınıfı denizaltı, tıpkı vakitte yerli ve ulusal konvansiyonel denizaltımız için de bir basamak olacak” dedi. Deniz platformları projelerinde tasarım, inşa, modernizasyon ve ayrıntılı mühendislik faaliyetleri yürüten STM, bir yandan yerli ve ulusal konvansiyonel denizaltına yönelik çalışmalarını sürdürürken, bir yandan da cep sınıfı denizaltında ihracat maksatlarını belirledi. Çalışmalarla ilgili Hürriyet’e bilgi veren STM Genel Müdürü Murat İkinci, şunları söyledi: “500 tonun altında olan cep sınıfı denizaltılar, genelde 10 ile 15 aralığında mürettebat alıyor, bu sayı 30’a kadar çıkabiliyor. Üzerinde kısıtlı silah sistemleri var. Bu denizaltıların asıl gayesi, kritik bölgelerde sızma harekatının yapılması, SAT timlerinin bölgeye intikal ettirilip, geri getirilmesi. Liman ve üs üzere bölgelere bilinmeyen sızmalar yapabiliyor.”
TALEPLER GELİYOR
Uluslararası pazardaki talep epey fazla ve eser açısından Türkiye’yi ön plana çıkartabilecek bir proje olduğunu söyleyen İkinci, “Bunu da üreten dünyada çok önemli ülkeler yok aslında. Asya ülkelerinden talep olduğunu görüyoruz. Bilhassa adalardan oluşan, sığ denizleri olan ülkelerde konvansiyonel denizaltılar zorlanıyor. Pasifik ülkelerinden talepler gelmeye başladı. Bu türlü bir denizaltının üretilmesi üç yılı buluyor. Birebir vakitte yerli ve ulusal konvansiyonel denizaltı için de bir basamak olacak platform. Birden üst düzey planlamaktansa, bunu bir geçiş platformu olarak görüyoruz” dedi.
İkinci, ayrıyeten bir yandan da yeni tip denizaltı projesinin yürütüldüğünü vurgulayarak, şöyle konuştu: “Burada da yerli endüstrinin yeni tip denizaltılara katkı oranının artırılmasıyla ilgili bir rolümüz var. Bu hususta çok yol katettik. Bir sonraki konvansiyonel denizaltımız, artık ulusal denizaltı olacak. Bu çok kısa bir süreç değil. Aslında tasarımı bitmiş olan bir denizaltının yapılması, 4-5 yıllık bir süreç. Ancak biz bunu beklemiyoruz. Çalışmamızı başlattık, ulusal denizaltına taban teşkil edecek bir dizaynımız var şu anda. Bundan sonraki etaplarda da bunun Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde çok önemli halde yol alacağını düşünüyoruz. STM, burada ana oyuncularından birisi olacak. Denizaltı mühendisliği konusunda faaliyet gösteren, bu bahiste bütün platformu ölçeklendirebilecek yeteneğe sahip olan öbür bir firma yok.”
İNSAN KAYNAĞI İÇİN ÇALIŞIYORUZ
STM Genel Müdürü Murat İkinci, bu alanda insan kaynağının geliştirilebilmesi için yalnızca üniversitelerden katkı beklemekten çok ‘Derin Arayışlar’ diye bir program başlattıklarını lisana getirerek “Yıldız Teknik, İstanbul Teknik ve Piri Reis Üniversitelerinin gemi mühendisliği ile makina mühendisliği kısımlarına gidip denizaltı mühendisliği ile ilgili temel eğitimler veriyoruz. Hem ders programlarına girerek, hem de uzmanlarca eğitim vererek, hem de tanıtıcı paneller düzenliyoruz” dedi. Öğrencilerin denizaltılar konusunda çok da fazla bilgi sahibi olmadığını vurgulayan İkinci, şöyle konuştu: “Çünkü Türkiye’de bu hususta çalışan uzman sayısı çok sonlu. Temel emelimiz, bu projelere başladığında kâfi insan gücüne ulaşabilmek. Bu çalışmalar için milyonlarca liralık kaynak ayırdığımızı söyleyebilirim. Bunun içinde paneller, eğitimler var. Türkiye’de mühendislerimiz güzel yetişiyor aslında temel eğitimler çok uygun veriliyor fakat bölümün muhtaçlığı olan pratik bilgilerden mahrum oluyor. Bölümle irtibatın kurulması lazım.”
