İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bünyesinde İTU Racing Kulübü, tasarladığı elektrikli ve otonom sürücüsüzBeElectric-01 aracıyla Formula Student Italy’de yarışmak için hazırlıklarını tamamladı.
Tasarımına 2017 yılında başlanan Formula Student aracı BeElectric-01’in üretimi sona erdi. İTU Racing, BeElectric-01 ile 24 Temmuz’da İtalya’nın Parma kentinde düzenlenecek Formula Student Italy yarışına katılacak.
BeElectric-01 Proje Başkanı Ömer Demirci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İTU Racing’in 2007 yılında İTÜ Makine Fakültesi bünyesinde kurulan, memleketler arası çapta düzenlenen ve dünyanın en kıymetli öğrenci yarışlarından biri olan Formula Student’a hazırlanan bir öğrenci kulübü olduğunu lisana getirdi.
İTU Racing bünyesinde makine, elektronik haberleşme, elektrik ve sanayi mühendislikleri üzere farklı disiplinlerden toplam 50 öğrencinin çalıştığını aktaran Demirci, “Kulübümüz çatısı altında yapılan projeler ile ekip üyeleri, sorumluluk alma, grup olarak çalışabilme, verilen işi vakit kısıtlaması altında bitirebilme üzere bahislerde deneyimler edinmek için harika bir fırsat buluyorlar.” dedi.
Formula Student’in dünyada 14 farklı ülkede düzenlenen ve 100’ün üzerinde üniversitenin katıldığı bir tertip olduğunu belirten Demirci, bu müsabakada grupların bir yıllık planlama ile Formula tipi yarış arabası tasarladığını ve ürettiğini kaydetti.
Demirci, müsabakada araçların tasarım, teknik kontrol, dinamik etaplar ile 3 farklı kategoride pist yarışının akabinde tüm etaplardan topladıkları puanlara nazaran sıralandığını belirtti.
İTU Racing’in birinci olarak 2010 yılında Türkiye’nin birinci Formula Student aracı F-Bee01’i üreterek, ABD’nin Michigan eyaletinde gerçekleştirilen Formula SAE, 2014’te ise İtalya’daki yarışlara katıldığı bilgisini veren Demirci, 2017’de ise Türkiye’nin birinci elektrikli ve otonom Formula Student aracı olan BeElectric-01’in dizaynına başladıklarını aktardı.
Elektrikli ve otonom olan BeElectric’in şoförsüz sisteme sahip olduğunu tabir eden Demirci, aracın donanım ve çalışma prensibi hakkında ise şu bilgileri verdi:
“Çevreyi algılama süreci lidar ve kamera sensörleriyle sağlanıyor. Lidar sensörü etrafındaki mahzurları algılayıp haritalayarak aracın rastgele bir pürüze çarpmadan rotasını çıkarırken, stereo kamera sistemi ise aracın pürüzlerden bağımsız olarak yarışta pistin sağ ve sol hudutlarını oluşturan iki farklı renkteki konileri tespit ederek kendisine bir yol planlaması yapıyor.
Tüm algılama sisteminden gelen dataların tahlili otonom araçlar için özel olarak üretilmiş yapay zeka algoritmaları çalıştıran Nvidia Px2 harika bilgisayarında yapılıyor. Ana kodlar ve algoritma bu bilgisayar üzerinde hesaplandıktan sonra hareketi sağlayan aktarma organlarına sinyal olarak iletiliyor. Aracı sabit mıknatıslı senkron bir elektrikli motoru harekete geçiriyor.”
Motorun nominal gücünün 80kW olduğunu ve hesaplama bilgisayarından gelen komutlara nazaran harekete geçtiğini bildiren Demirci, 180 kilometre sürate kadar çıkabilen aracın direksiyon hareketleri için pozisyon denetimli bir motor kullandıklarını, frenleme için pnömatik bir sistem tercih ettiklerini kaydetti.
