OECD, ‘Yükseköğretim Sistemlerindeki Performansları Karşılaştırma’ raporunu yayımladı. 35 OECD ülkesinde yükseköğretim sistemlerinin incelendiği rapora nazaran her 10 öğrenciden 4’ü eğitimini vaktinde tamamlamazken, ikisi ise okulu yarıda bırakıp, hiç bitirmiyor. Bu durum, OECD ülkelerinde lise seviyesindeki yönlendirmelerde yanlışlar yapıldığını gösteriyor. Ayrıyeten, üniversitelerin düşük müracaat standartları, zayıf program kaliteleri ile eğitim fiyatları de üniversiteden ayrılma nedenleri ortasında yer alıyor. Bunun yanında, OECD ülkelerinde üniversiteler için harcamalar yüzde 30 artmış. Rapordan öne çıkan öteki başlıklar şöyle:
ÖĞRENCİ SAYISI ARTIYOR
– OECD ülkelerinde yükseköğretimde öğrenci başına düşen harcamalar süratle yükseliyor. 2005-2015 yılları ortasında yükseköğretimdeki öğrenci sayısı yüzde 10 artarken; kamu, özel dal ve hanehalkı toplamında harcamalar yüzde 30’un üzerinde yükseldi. Ülkeler son yıllarda üniversiteler için yaptıkları harcamalarda daha atak davranıyor.
– Sosyo-ekonomik durum yükseköğretim için bir sorun olmayı sürdürüyor. Eşit oranda yükseköğretim imkanlarına ulaşmak hala güç. Anne-babaları farklı ülkelerde doğan çocukların üniversiteye gitme oranları, ülkeden ülkeye yüzde 10 ile 60 ortasında değişiyor. Ebeveynleri üniversite mezunu olmayan gençlerin bir lisans programına kayıt yaptırma oranıysa yarı yarıya düşüyor.
İŞ DÜNYASININ KATKISI ÇOK AZ
– OECD ülkelerinde yükseköğretimde Ar-Ge faaliyetleri hala büyük oranda hükümetler tarafından finanse ediliyor. İnovasyon konusunda iş dünyasıyla işbirlikleri hala sonlu. İş dünyası, teşebbüsçüler ve öteki özel tertiplerin yükseköğretimdeki Ar-Ge faaliyetlerine katkısı yüzde 10’un altında. Hükümet fonları büyük oranda bu çalışmaların devam etmesini sağlıyor.
– Son yıllarda bilimsel kaynaklara ulaşım konusunda ilerleme kaydedilmesine karşın erişim hala sonlu. Birden fazla OECD ülkesinde herkesin ulaşabileceği açık kaynaklı bilimsel içeriklerin arttırılması bir gaye. Lakin 100 bin yayın üzerinde yapılan incelemede bunların yalnızca yüzde 10’una erişilebildiği görüldü.
– OECD ülkelerinde yükseköğretimden mezun olmak, toplumsal ve ekonomik açıdan gençlere katkı sağlıyor. Lakin, OECD’nin Yetişkin Maharet Anketi’ne nazaran, üniversiteden mezun olanların yüzde 30’u karmaşık sorunları çözmeleri için gereken okuma ve matematik maharetlerine sahip değil. Bu, düşük hünerlere sahip birtakım gençlerin istihdamda sorunlar yaşamasına neden olabiliyor.
50 YAŞ ALTI LİSTESİNE 14 TÜRK ÜNİVERSİTESİ GİRDİ
TImes Higher Education (THE), kuruluşundan itibaren geçen müddet 50 yılın altında olan yükseköğretim kurumlarının yer aldığı ‘Dünyanın
En Âlâ Genç Üniversiteleri Sıralaması 2019’u yayımladı. Listeye 14 Türk üniversitesi girerken Türkiye’den en âlâ
dereceyi 48’incilikle Sabancı elde etti. Onu, 70’inci sırada olan Koç ve 101-150 sıra bandıyla Bilkent takip etti.
THE, üniversiteleri araştırma tesiri, öğretim kalitesi, milletlerarası görünüm ve sanayi işbirlikleri kriterlerine nazaran sıraladı. Listede birinci sırada Hong Kong Teknoloji ve Bilim Üniversitesi yer aldı. Asya üniversitelerinin birinci 10’daki başarısı dikkat çekerken, İsviçre’den Ecole Polytechnique Federale de Lausanne ikinci ve Singapur’dan Nanyang Teknoloji Üniversitesi üçüncü oldu.
VAKIFLAR ÖNDE
Bu yıl Türkiye’den 5 üniversite daha sıralamaya girdi. Lakin, Türk üniversiteleri geçen yıla nazaran sıra kaybetti. Listede Atılım ile Gebze Teknik 201-250, Akdeniz, Bahçeşehir, Erciyes, TOBB İktisat ve Teknoloji üniversiteleri ile İzmir Teknoloji Enstitüsü 251-300 sıra bandında yer aldı. Çukurova, Dokuz Eylül, Ondokuz Mayıs ve Yeditepe üniversiteleri de birinci 400’de yer buldu.
