Bakan Selçuk, Milletlerarası Çalışma Örgütü’nün (ILO) İsviçre’nin Cenevre kentinde devam eden 108. Memleketler arası Çalışma Konferansı’nda Genel Konseye hitap etti.
“Daha Aydınlık Bir Gelecek için Çalışma” başlıklı Global Kurul Raporu’ndan dolayı tebriklerini sunan Selçuk, bu raporun ve Yüzyıl Beyannamesi’nin sonraki jenerasyonların çalışma hayatını şekillendirmede kıymetli bir sıçrama tahtası olacağına inandığını söyledi.
Selçuk, kısa bir müddet evvel ilgili tüm paydaşların iştirakiyle işin geleceğini tartışmak üzere Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Çalışma Meclisi’ni topladıklarını belirtti.
“DİJİTAL VE TOPLUMSAL MAHARETLERE YATIRIM YAPMAMIZ GEREKİYOR”
Herkesin şahit olduğu üzere global iktisadın yeni bir çağa gerçek ilerlediğine dikkati çeken Selçuk, şöyle konuştu:
“Üretim ve tüketim kuralları içerik ve hacim olarak dikkate paha bir değişim sürecine girmiştir. Dijital bir çağda yaşamak eşi gibisi olmayan fırsatları ve zorlukları da beraberinde getirmektedir. Teknolojik dönüşümler yeni işler için pek çok fırsat yaratırken, insan gücüne olan muhtaçlığı da azaltabilmektedir. Otomasyon sebebiyle bugün var olan işlerin yüzde 14’ünün ortadan kalkma riski olduğu kestirim edilmektedir. Bu sebeple, kas gücünden beyin gücüne yumuşak bir geçiş sağlamak için insan-merkezli siyasetler geliştirmeye odaklanmalıyız. Bu nedenle klâsik eğitim tekniklerini zenginleştirmek için dijital ve toplumsal hünerlere yatırım yapmamız gerekmektedir.”
“10 YILDA 8 MİLYONDAN FAZLA EK İŞ YARATMAYI BAŞARDIK”
Bakan Selçuk, güçlü bir büyümenin yolunun katma kıymetli ve teknoloji odaklı üretimden geçtiğini lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Bunu yaparken, sürdürülebilir ve istikrarlı büyümeyi tesis edebilmek için bakım iktisadı, yeşil iktisat ve kırsal iktisada özel kıymet verilmelidir. İnsan sermayesinin gücü olmadan bu gayretlerin hiçbir manası olmadığını tabir etmek isterim. Türkiye, insan sermayesi kelam konusu olduğunda, güçlü bir kaynağa sahip olduğundan bu açıdan hayli şanslıdır. 82 milyon nüfusa sahip olan ülkemizde ortalama ömür beklentisi 76 yıldır. Nüfusumuzun yaklaşık yüzde 40’ı 24 yaşın altındadır. İşgücümüz 32 milyondan fazladır ve bu sayı dünya etrafındaki 175 ülkenin nüfusundan daha fazladır. Son 10 yılda 8 milyondan fazla ek iş yaratmayı başardık. İş gücü piyasası siyasetleri çerçevesinde, iş yaratımı için daha fazla teşvik sağlıyoruz.”
Türkiye’de 2,5 milyon ek istihdam yaratmak için istihdam seferberliği başlattıklarını vurgulayan Selçuk, şunları söyledi:
“Sosyal güvenlik sisteminde kayıtlı 11 milyon sigortalı vatandaşımıza katkı sağladık. Avantajlı nüfus dinamiğinden yararlanmak için gençlik odaklı iş gücü politikalarımızı çeşitlendirmeye devam ediyoruz. Yakın vakitte, lisans öğrencilerinin, toplumsal sorumluluk projeleri aracılığıyla kayıtlı istihdama dahil olması fırsatını sağlayacak olan Toplumsal Çalışma Programı’nı hayata geçireceğiz.”
“İŞÇİLERİN SENDİKALAŞMASINI DESTEKLİYORUZ”
Esnek çalışma modelleri ve gündüz bakımevleri üzere siyasetlerle iş ve aile istikrarını koruyarak bayanların iş gücüne iştirak oranını arttırmayı hedeflediklerine dikkati çeken Selçuk, “Sonuç olarak, bayanların iş gücüne iştirak oranı son 10 yılda yüzde 24’ten yüzde 34’e yükselmiştir. Önümüzdeki periyotta, bilhassa ekonomimizdeki bayan girişimciliğini teşvik etmek için yeni siyasetler tasarlayacağız.” dedi.
Bakan Selçuk, dijital dönüşüm devrinden geçerken herkes için yeterli işleyen bir toplumsal müdafaa sistemi sağlanmasının kıymetine değinerek, Türkiye’de 2008’de başlatılan toplumsal güvenlik ıslahatı sayesinde vatandaşların ve yabancıların yüzde 99’unun Genel Sıhhat Sigortası Sistemi aracılığıyla sıhhat hizmetlerini kullanma hakkına sahip durumda olduğunu bildirdi.
Türkiye’nin çalışma siyasetlerinin sürekli hükümet, patron ve kamu ile özel bölüm çalışanları ortasında tesis edilen üçlü diyalog sonucunda şekillendiğini söz eden Selçuk, “Bu toplumsal diyalogun bir yansıması olarak, emekçilerin sendikalaşmasını destekliyoruz. Kamu ve özel kesim çalışanlarının sendikalaşma oranı günümüz prestijiyle yüzde 22’ye yükselmiştir. Son 17 yılda, sendika mevzuatında ILO standartları doğrultusunda büyük gelişmeler kaydedilmiştir.” diye konuştu.
“TÜRKİYE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ ÖNDE TUTAN BİR ÜLKE”
Bakan Selçuk, 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen kanlı darbe teşebbüsünde 251 günahsız insanın hayatını kaybettiğini, 2 binden fazla kişinin de yaralandığını anımsatarak, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin demokratik kurumları FETÖ terör örgütü tarafından ele geçirilmeye çalışıldı. FETÖ’nün temel özelliklerinden biri eğitim, sivil toplum kuruluşları yahut sendikalar kimliği altında örgütlenmesidir. Bu nedenle, ülkemizin ulusal güvenliğini bu terör örgütüne karşı korumak, haksız yere sivil özgürlüklerin zayıflatıldığı halinde yansıtılmamalıdır. Türkiye her vakit hukukun üstünlüğünü önde tutan demokratik bir ülkedir ve o denli olacaktır.”
“FİLİSTİNLİLERİN ŞARTLARI DAHA DA KÖTÜLEŞİYOR”
Suriye krizinin sekizinci yılına girildiğini vurgulayan Selçuk, şu bilgileri verdi:
“Türkiye kapılarını, şiddet, terör, iç savaş ve baskıdan kaçan 4 milyondan fazla Suriyeli’ye açarken, ülkelerin birçok bu trajediye karşı seslerini yükseltmiyor. Mültecilere ve sığınmacılara hak ve hizmetlere erişim sağlayan yasal bir çerçeve kabul ettik. Şimdiye kadar, temel muhtaçlıkları için tereddüt etmeden 37 milyar dolardan fazla harcadık. Bir sefer daha tüm memleketler arası toplumu yük almak ve sorumluluk paylaşmaya çağırıyoruz.”
Selçuk, İsrail işgali altındaki Filistin halkının şartlarının günden güne daha da kötüleştiğini belirterek, Filistinlilerin topraklarında hayatlarını muhafazaya çalıştığına dikkati çekti.
